Atlantiğin soğuk ve derin suları sizleri bekliyor!
Silent Hunter. Simülasyon oyunlarının arasında sıkılmadığım, saatlerce oynadığım oyun. Her şeyi kendi elimizle yaptığımız bazende deniz altımızın dalgaların arasın da sallanışını oturup izlediğimiz sakin bir oyun benim için. Oyun piyasasının o patlama, silahlar, aksiyon havasından sıyrılıp benim için tatil niteliğinde olmuştur. Diğer oyuncularda sevmiş sanırım. Her ne kadar oturup arkadaşlarımla Silent Hunteri konuşamasak ta oyunun serilerinin çıkmasını oyunun sevilmesi olarak kabul ediyorum. Ancak bu sefer her şeyden farklı olarak işler biraz ters gitmiş gibi görünüyor.Bir varmış bir yokmuş...
Silenth Hunter 5 in konusu Atlantik’in derin sularına dönerek başlıyor. Hatta bu sefer Ubisoft çok önemli geliştirmelerde bulunmuş oyunumuzda. Mesela denizaltının içinde özgürce yön tuşlarıyla tıpkı bir FPS gibi gezip dolaşabiliyoruz. Denizaltımızın görünümü de pek bir gerçekçi olmuş. Göstergeler,karakterler torpidolar gerçekten süper! Bir detay daha var. Beklide oyunun en zevkli kısmı Makine odasına gidip dizellerin çalışmasını, Aşçımızı vb. karakterleri izleyebiliyoruz. Buda oyunun içinde ayrı bir pencere açarak bizlerin sıkılmasını engellemek için konulmuş.
Zorluklara yılmadan direnebilecekmiyiz?
Oyunun ara yüzüne gelecek olursak eski havasından eser bile kalmamış diyebilirim. Çünkü eski oyunlarda birkaç fare hareketiyle istediğimizi yapabilirken SH5 te emirler yağdırarak oyunu biz idare etmek zorunda kalıyoruz. Bazen işler çığırından o kadar çıkıyor ki içinizde garip bir sıkılma hissiyle kalkmak zorunda kalıyorsunuz bilgisayar başından. Buda beni fazlasıyla mutsuz etmeye yetti. Ee kaptan olalım dedikte bu kadar da değil.
Ayrıca oyunda birkaç özellikte unutulmuş. Bize verdiği küçük bir haritayla tüm manevraları vb. hareketleri yapmamızı isteyen Ubisoft oyunu test etmiş mi hiç bilmiyorum. Çünkü pusulasız, derinlik ölçme cihazsız denizaltının hiçbir şey olmayacağını bilmiyordu sanırım. Seferberlik sistemi de var tabi. Eskiden bir güzergah üzerinde ilerleyip o güzergahtaki tüm filoları harcamak bir görevken şimdi kademe kademe ilerleyip üssümüzden emir bekliyoruz. Ancak savaşı bütün oyuna dahil etmemeleri de üzdü beni.
Denizden Helmut çıksa yerim! ( :P )
Son olarak eklemek istediklerimi ekleyip yazıma noktayı koyacağım. Mürettebatımızın yeteneklerini de geliştirebiliyoruz. Örneğin gözcülerimizi kazandığımız savaşlardan aldığımız puanlarla geliştirdiğimizde gemileri daha önceden görüp bize haberlerini erken verebiliyorlar. Bu özellikler grafikler deni altı modellemesi her şey tam anlamıyla mükemmel. Fakat ufak tefek hatalar ve oynama zorlukları da yok değil. Simülasyonlara yeni başlayacak olanlar beğenmeyebilir ama bağımlıları sevecek gibi görünüyor.
Not: Karakterimizin adı Helmut( Başlık için )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder