27 Mayıs 2011 Cuma

Tom Clancy's Splinter Cell: Conviction

Ölümler seni korkutacak. Zamanla da olsa alışacaksın bütün bu kaosa. Peki alışırken senden gidenler? Bir daha geri gelecekler mi? Bunun cevabını arayacaksın kendi içinde. Ararken karşılaştığın zorluklar aslında cevabın ta kendisi olacak. Bazen bakıp kalacaksın aynaya dünyadaki silüetinin boşluğuna. Boşluklarda kaybolduğunda kendinle karşılaşacaksın. Hayatına anlam katmak için savaşıyor olacaksın!


Tom Clancy’s Splinter Cell: Conviction.

Sam Fisher. Bizi  kendi dünyasına alıp götüren Sam.  Oyunu elinize aldığınızda sabırsızlanıp hemen eve, oyunu denemeye gideceksiniz. Oyunu yükleyip menüye geldiğinizde Splinter Cell’in o eşsiz havası sizi büyüleyecek. Oyuna girdiğimizde ise düşmanlarınızın İngilizce konuşmalarına şahit olacaksınız. Öyle ki bu konuşmalar zamanla sizi çıldırtacak  hale gelecek. Çünkü tamamen İNGİLİZCE ve anlamayacaksınız. Neyse ki Türk ve İngilizce bilmeyen oyuncular bu durumlara alışkındır. Her neyse gelelim oyunumuza. Sam Fisher Third Echelon adlı şirketin ne mal olduğunu ortaya çıkarmış ve artık kaçak bir konumda. Tamamen teknolojik aletlerden yoksun olan Sam oyun başlarında kapının altından gözetleme yapmak için bir dikiz aynası kullanıyor. Durum böyle olunca oyunun gerçekçiliğini( Yani senelerdir plazma silahlarıyla düşmanlarımıza ilerleyip ‘’ Abi ne kadar gerçekçiydi ya ‘’ derdik ya o tamamen ortadan kalkmış) anlatmış. Oyunun bir özelliği daha var. Karanlığı lehimize kullanmamız gerekiyor. Düşmanlarımızın bizi fark edip fark etmediğini anlamak artık hiç zor olmayacak. Çünkü ekranımız düşmanlarımız bizim farkımızda olmadığı zaman Siyah Beyaz oluyor. Ancak çatışmaya girip bizi fark ettiklerinde ekran eski haline dönerek renkleniyor. Ama bu Siyah Beyaz ekran saatlerce karşınızda olmayacak. Kendinizi göstermek sizin stratejinizin bir parçası olabilir. Oyunda düşmanlarımızda var tabi. Düşmanlarımız genellikle kalabalık gruplar halinde çıkıyor karşımıza. Ve yerimizi saptadıklarında bulunduğumuz bölgeye mermiler yağdırıp el bombaları atabiliyorlar. Tabi bunlar hemen olmuyor. Aniden kaçarak saldırıları savuşturabiliyoruz. Ayrıca bir bölgede kendimizi gösterip oraya tuzak kurmak gibi seçeneklerimizde var. Birebir savaşta ise iyi bir nişancı değilseniz pek fazla şansınız yok. Çünkü düşmanlarınızın her biri en kalitelisinden makineli tüfeklere sahipler. Böylece 2 den fazla düşmanla savaşmayı gözünüz almıyor. Ancak Sam Fisherin atikliği ve hızı sayesinde düşmanlarınız tam bir ava dönüşmüş durumda. Bunu da belirtelim.
Ekipmanlar-Silahlar.

Tom Clancy de tabancamızın sınırsız kurşunu olması büyük rahatlık sağlamış bizlere. Çünkü kendimizi  ‘’ Deli Yürek ‘’ moda bağlayıp kurşunun bitmeyeceğini bilmenin rahatlığıyla düşmanlarımıza saydırabiliyoruz.( İçimizdeki canavar ). Birde diğer ekipmanlar var.  Bunların arasında en işe yarar olanı EMP ve Flashbang bombaları. Flashbang bombalarını CS serilerinden biliriz. Hatta çoğu oyunda yasaktırlar. Burada da o etki yaratılmış. Düşmanlarınız bir süre etkisiz kalıyorlar Flashbang kullandığınızda.
Tom Clancy’s Splinter Cell Puan Durumu.

Diğer oyunlarda olan Tecrübe puan sistemi Tom Clancy’s de çok farklı şekilde yer edinmiş. Bir düşmanı 3 farklı şekilde sorgulamak ( Punisher’dan özenti gibi geldi ama bilmiyorum (:P) ) Yada bir bölümü hiç fark edilmeden geçmek size bu puanları kazanmanızı sağlıyor. Bu puanlarla da silahlarınızı Upgrade edebiliyorsunuz. Bu puanları kazanmanın yolları sadece bunlarla sınırlı değil. Bir bölümü silahsız bitirmek vs. gibi yollarda var.

Vasiyetim!

Tom Clancy’s i beğendim. Ama bir iki saçma özelliğide var. Bu özelliklere değinmeden görevlerimizin bize nasıl bildirildiğini açıklamak istiyorum çünkü hiçbir oyunda göremediğim bir tarz olmuş bu. Görevimiz geçmişiyle birlikte bulunduğumuz bölgede her hangibir nesne üzerine yansıtılıyor. Buda bir hayli ilgi çekici duruma gelmiş. Saçma özellikleri ise düşmanlarımızın Yapay Zekası olmaması. ( Afedersiniz ama bu kadarda belli edilmezki Yapay oldukları ) Sizin karşınıza geçip sanki bir engel varmış gibi davranıyorlar bazen. Bazense durduk yere işkillenip bizi çileden çıkartabiliyorlar. Umarım Ubisoft birdahakine bu hatalarını göz önünde bulundurur. Size vasiyetim’se Tom Clancy’s i bir kez olsun deneyin. Pişman olmayacaksınız.
Hazırlayan: Onur Güzel
Toparlayan: Betül Ünal
Oynanma Süresi: 2 Hafta
Grafik: 9.6 / 10
Müzik: 9.3 / 10
Oynanabilirlik: 96 / 10
Bağımlılık Derecesi: 9.5 / 10
Toplam Puan: 9.6

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder